Yıldız Tilbe önceki gün “Lerzan’la Çok Mutlu” programına konuk oldu. Tilbe, program esnasında çocukluğunda yaşadıklarını anlattı: “Kendimi bildim bileli hep şarkı söyledim. Rahmetli babam, inancından dolayı kızardı. Babam, saçımdan tutar düğünlerden eve getirirdi. Bir yürürdüm, bütün Gültepe, Mersinpınar kahveleri dışarı çıkardı. Babam da kahvenin içinde olurdu. Ardından dışarı çıkıp ben önde, o arkada kovalardı. Hemen kendimi odama kilitlerdim. Annem ‘Ne olmuş’ der, babamsa ‘Bu beni rezil ediyor’ derdi. Güzeldim, fıstık gibiydim. Ben hayatta hiçbir şeyi doya doya yapmadım, şarkı söylemek hariç. Fakat babam çok iyi bir insandı.”
SEKSİN ADINI AŞK KOYDULAR
Tilbe, kadınların erkek seçerken doğru kararı alamadığını da söyledi: “Kadınların kendi düşüncesiyle seçtiği erkek genelde doğru olmuyor. Görücü usulü evlenmek en güzeli.” Yıldız Tilbe, program esnasında aşkın tanımını ise şöyle yaptı: “Aşk, ‘o mutlu olsun’ diye ondan vazgeçebilme gücüdür. Ama kimse öyle değil ki… Bir insanla bakışıyorsun sonra kendini, senin sahibin sanıyor. Bir kere birlikte oluyorsun, tamamen ona aitsin sanıyor. Oysa öyle bir şey yok ki… Sevmek, vazgeçebilmektir. Sevmek, asmak, kesmek, vurmak, kırmak değildir. Seksin adını, aşk koydular. Oysa seks, aşk değil ki hayvani bir şeydir. Ama sevmek rahmani bir şeydir.”